Eskiden Uzun uzun Ekin biçilir, yığınlar yapılır, kağnılarla, traktörlerle sap çekme işi yapılırdı. Harmana çekilen ekin bağları yine tarlada olduğu gibi yığın yapılırdı. Yığın rüzgardan uçmasın, dağılmasın diye tepesine ya ucu sivri sırık batırılır veya üzerine büyük büyük taşlar konurdu. sap çekme işleri kağnıyla 15 - 20 gün sürerdi. Traktörün çıkmasıyla bu sap çekme işi 2-ila 3 güne düştü. Yine harman sürme işi bir ay sürerken traktörlerin köylere gelmesiyle harman işi bir hafta 10 güne düştü.
Hayvanlarla yapılar ziraat işleri tarla işleri traktörler devreye girince, daha kısa sürede bitirilmeye başlandı. Traktörlere takılan tarım aletleri gelişti. Bunların en başında düvenin yerini Patozlar aldı. Patozun yerini ise Biçer döver aldı. Buğdayı önce orakla biçerken tırpanla, sonra biçerbağlar aleti çıktı. Bir ileri aşama hem biçer bağlar, hem de taneleriini biribirinden ayıran, döver aletini Patoz' u bir araya toplayan Biçerdöver aleti geliştirildi. Samanları tarlada paketleyen balya makinesi yapıldı.
Harman köye yakın bir yere yapılırdı. Yüzey düzeltilir, suyla çamur haline gelene kadar samanlarla çamur yoğrulur köşelerine kalın urgan bağlanan ağaçla zaglanırdı. Harman arada çatlamasın diye sulanırdı. 8 - 10 gün harman işlemi sürerdi. Bizim yöremizde düvenleri çekmek için harman işinde öküzler kullanılırdı. Bazı yörelerde harman işinde hayvan gücü olarak atlar, eşekler de kullanılırdı.
Harman düven denilen keskin çakmak taşı dediğimiz sarı kırmızımsı taşları kalın bir ağaca çekılerek, adına Düven dediğimiz o asrın icadı buğdayı samandan eze eze ayırmaya yarayan bir alet vardı. Bağların kemlikleri dağıtılarak (çezilerek) harmana saçılmış buğday destelerini önüne boyundurukla bağlanmış Kömüş öküzü ve karasığır öküzlerini bağlayarak düvenler akşama kadar döner, döner, yuvarlak harmanı tavaf ederdi.
Harmanda samanla buğday tanelerini birbirinden ayırmak için rüzgara karşı saman ve buğday karışımı ağaçtan yapılmış yabalar ile rüzgara atarak yapılan işe Çeç (Bugday ile samanın karışık hali) savurma denir. Buğday tanesi ağır olduğu için yakına, samanlar ise ileriye düşerek birbirinden ayrılırlardı.
Harman süren, harmanda çalışan yardımcılar harman Çeç savurmak için 24 saat nöbet tutar, harmanla yatarlardı. Rüzgar ne zaman eserse gece gündüz demeden samanla karışık buğdayları rüzgara karşı yaba ile atarak buğdayı samandan ayılma işlemini yaparlardı.
Harman savrulurken buğday ile saman birbirine karışmasın diye aralarını açma ve bir yerde toplama işinde bizde yardım edilirdi. Harman zamanı bütün aile çalışırdı. Bu işi yaparken, çeç (Bugday ile samanın karışık hali) savurma işi devam ettiği için saman ve buğday taneleri üzerimize düşer toz ve saman içinde kalırdık.
Samandan ayrılan buğday, arpa, çavdar tanelerinin içerisinde kalın ve sert saman parçaları kalır, buna kes denir. Buğday gibi ağır olduğu için samanla birlikte gitmez buğdayla beraber aynı yere düşerdi.
Buğdaydan kesmükleri ayırmak için bir kişi kalburu eline alır diğer kişi de buğday ve kesmük karışımını kalbura döker elenen buğday taneleri aşağıya dökülür, kesmükler kalburun üstünde kalır kesmük deposuna atılırdı. Kalburun büyük gözlüsüne “Gözer” denirdi. Çok kesmüklü olursa önce gözerle elenir daha sonra kalburla elenirdi.
Samandan ve kesmükten ayrılıp temizlenen buğday, arpa, çavdarlar “Gödek” denilen yaklaşık 18 kg buğdayı içine alan yuvarlak saçtan yapılmış bir ölçü aleti ile hem ölçülür hem de çuvallara doldurulurdu. İki gödek buğday, bir ölçek denilirdi. Ölçü birimi ölçekti.
Çiftçilerin en mutlu oldukları zaman bu zamandı.. Hele bir de tahmin ettikleri buğday çıktı ise çuvallara doldurup bir yorgunluk sigarası yakarlar, koyu bir sohbete başlarlardı ki değmeyin keyiflerine.
Harman zamanı Önce buğdayları yün ipten örülen harar çuvallara doldurur, köye araba veya kağnı ile taşırdık. O gün tüm buğdayları çuvallayıp taşıyamadıysak it köpek gelmesin dağıtmasın, hayvanlar yemesin diye harmanda birisi yorgandan yorgan arası yapılarak, gece nöbet tutulurdu.
Teliz çuvallarla doldurulan buğdayları eve ambara doldurduktan sonra kağnı ile harmandan köye saman çekme işi başlardı. Tabi bu işte traktörün köylere gelmesiyle kağnılarla çekme işi yavaş yavaş yerini traktörlere bıraktı.
Sıra gelmiştir saman çekmeye. Artık diğer işler bitmiştir. Sıra gelmiştir harman yerinden evdeki samanlıklara saman çekmeye. Harmanlardaki samanları kağnılara takılan fındık çubuklarından örülmüş sepet örneğinde olduğu gibi boyu yüksek adına o zaman çeten denilen ek aleti kağnının üstüne monte edilirdi. Saman yığınının yanına çekilen kağnıların öküzleri salınır, öküzler samanın kenarında gözden kaçan buğday arpa kırıntılarını arar ve yerken eline ağaçtan yapılan yaba ile samanlar çetene doldurulurdu. Atılan samanlar yerleşsin hem de çok saman alsın diye saman çeteni çocuklara çiğnetilirdi. Kağnılarla yüklenip, samanlığa kadar getirilen samanlar yere boşaltılır, yine yaba ile samanlığın küçük deliğinden atılırdı. Saman çok yer kapladığından yine çocuklara samanlıkta ki samanlarda çiğnetilirdi.
Harman zamanı şimdiki gibi değildi. ekin biçmeden alda samanı getirip içeri atana kadar yaz mevsiminin iki, üç ayı ekinle, buğdayla geçerdi.
Haber: Ahmet ŞİMŞEK
05amasyam-05 Kültür, Haber, Mağazin 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder