GENEL MESAJ

26 Ekim 2016 Çarşamba

HARMANCUK YAYLASI İÇİN KAFA YORANLAR.

Mehmet YAŞAR:Ben çocukluğumda bu yaylanın soğuk suyunu, dağda yetişen çileğini, fındıcak mevkiindeki pınarında kuzularımı, orta killikte manda, inek ,koyunların yatarak gübrelediği mahallerdeki yerlerde kuzu göbeği mantarı , Pelit ve Gürgen ağaçlarının kurumuşlarında oluşan ağaç mantarları ile kiraz,erik,elmanın ve armudun bütün çeşitlerini , Ahlat , övez , fındık ve Töngelleri ile şimdi moda olan it gülü ( kuş burnu ) meyvellerini yiyerek büyüdüm. Karlık Deresi'nin yokuşlarında eşşek sırtında odun taşıdım . Tekelüzenin yaylası sayılan eski Köyden itibaren tepesine bakınca başındaki şapkanın düşecek kadar yüksekliği olan Gürgen ağaçlarının olduğu yaylayı (HARMANCIK YAYLASINI ) öğretim ve çalışma yıllarımdan dolayı bir daha gidemedim.(şimdi ise resimlerde Kıraç bir dağ örümünde olan yeri ) hayalimden silmek istemiyorum. Bu hale getirenler doğaya hesap ermeli........!!!!!!! TIKLAYINIZ.
GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERE AİT YAZILARIMIZIN DEVAMI VAR. GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELER GELDİKÇE GÜNCELLENECEKTİR.

KÖYÜMÜZDE KIZ İSTEME VE DÜĞÜN


KÖYÜMÜZDE VE YÖREMİZDE EVLENME
Köylerimizde evlenme yaşı genellikle 18 yaşında başlar. Eskiden köyümüzde evlenme yaşı daha düşükmüş. Erken yaşta evlendirmede, evlenen çiftlerin mutluluğundan çok tarla ve bahçe işleri göz önünde bulundurulurmuş. Oğlan evi evine gelin alır evde gelin aile büyüklerine ve kocasına hizmet eder, evi çeker çevirir diye düşünülürmüş.