Yöresel adıyla tarana yapma zamanı. Bizim oralarda Ağustos ayı gelince herkese bir telaşa düşer, kimi domates kurutur, kimisi biber, taze fasulye, ama olmazsa olmaz süzme yoğurtlar ile iri aşlık denilen özlü gendüme buğdayını koca koca kazanlarda kaynatılarak tarana kaynatılır.
Bizim Taşova yöre olarak kendine has kültürünü yaşatır. Köylerde yapılan taranalar, sinilere serilen bohçaların üzerine, yaylalarda kaynatılan taranalar ise donuz denilen otların üzerine kurutulması için serilir. Belki emeği çok ve yorucu olması nedeniyle zordur tarana yapımı ama, yine de vaz geçmez yöre insanı tarana yapmaktan. Çoğu kendi ve oğlu kızı, kardeşi veya yakın akrabalarına yetecek kadar yapar tarhanayı. Çoğu da bunu geçim kaynağı olarak yapar, kurutur pazarlarda ya kendisi satar veya toptancılara verirler. Güz gelince Taşova pazarında kışlık taranalar tezgahlarda yerini alır. Her sene bu zamanlar tarhanaların haberini yaparız, ama her yeni tarana zamanı gelince ayrı bir heyecan kaplar insanı. Şimdi yazacaklarımız belki iştahınızı kabartacak ama ne yapalım bizimde yöremizin vazgeçilmezi bu taranalar. Yoğurt ve yarma buğdaydan yapılır, İyice süzülmüş yoğurt su katmadan iyice ufalanır ayran haline getirilir yüzüne çıkan yağ alınır mesela 40 kg ayrana 8kg dövme konur karıştıra karıştıra pişirilir unsu olmaması için gölgede kurutulur, kışın ıslatılıp yumuşatıldıktan sonra sarımsak ve fasulye veya nohut konarak pişirilir. Çorbanın üzerine nane ile kızgın tereyağı ile yağ sovan gezdirilip dökülünce hem lezzetli, hem de şifa kaynağıdır.
Kısaca tarana yapımı tarifini verelim.