Amasya denildiğinde akla tarih ve aşk gelir... Bu aşk vatan aşkıyla temelini atıp, beşeri aşka kadar kendini göstermiştir. Bir çok sanat erbabı yüzyıllar öncesinden başlayarak meziyetlerini göstermiş ve gelecek nesle aktarmasını bilmiştir. Bu meziyetlerin zamanımıza yansıyan örnekleri ise Anadolu kültür ve sanatıyla olmuştur. Cumhuriyet döneminde başlayan Vatan Aşkı köklerini öyle sağlam yaymış ki toprağa, sanatın her alanında dalları tüm coğrafyaya uzanmıştır.
Kim diyebilir Amasya'da şair yok ....
Kim diyebilir Amasya'da sanatçı yok...
Kim diyebilir ki Amasya'da aşk yok...
Amasya nerede kaybettiyse orada bu saydıklarımı görmezden gelme vardır...
Amasya,nerede sesini,duyuramadıysa orada gerçekler görülmeyip gölgeler sahne almıştır...
Amasya ne zaman bir yerden boynu bükük ayrılsa orada hizipçilik ve çekememezlik hüküm sürmüştür.
Bir Arif Meşhur Amasya'da yetişmiş ve Amasya'nın gönül sofrasını TRT aracılığıyla dünyaya duyurmuştur...
Bir Seyit Al Amasya'da kendini ispatlamış ve TRT Televizyonu ve Radyolarıyla Amasya türkülerini kulaklarımıza aşina etmiştir.