Haber: Ahmet ŞİMŞEK
Akça ekmek denince ilk akla gelen bembeyaz undan şehir fırınlarında taş fırınlarda pişen sıcak sıcak buharı çıkan şehir ekmekleri geliyor. Akça ekmeğin bile tadı bir başkaydı. GDO lar çıktı. Gıdalarda son kullanma tarihleri çıktı. Ama bilenler bilir akça ekmeğin tadı bir başkaydı.
Köylerde köy fırınları vardı, Doğal eski buğdaylardan yapılan esmer unlarla ağaç teknelerde yoğrulan hamurlar köy ekmeğine dönüşürdü. Köydekiler için şehir ekmeği, yani akça ekmek çok değişik geliyordu. İlçeye haftaya (Pazara ) giden babalarına akça ekmek, tayna halvası (Tahin Helvası) ısmarlardı. Babalarının yolları gözlenirdi.
Bir dönem okullarda Amerikan yardımı diye adlandırılan süt tozundan süt, yag, akça ekmek bize göre önemliydi. Köy çocuklarına, biz yaşımız gereği garuklu ekmeğini bilmiyoruz ama, zor günlerin ekmeğiymiş garuklu ekmek. Şimdi Ekmek fırınlarına bakıyoruzda, yulaf ekmeği, tam bugdağ ekmeği, somun ekmek, kepekli ekmek, ne bileyim binbir türlüsü çıktı ekmeğin. Biz çocukluğumuz da arpayı eşeğe verürdük, saman üstüne, Yulafı ata vedirirler di. Kepekten itlere yal yapılırdı. Şimdi itler köpek maması yiyor, bizlerde doğal diye, kepekli, yulaflı ekmek, lifli yiyecek olan ekmek ve bisküvileri yiyoruz. Doğal yaşam adına eskiye dönüşler başladı. Şehirlerden Akça ekmek bekleyen çocuklarda şimdi köy bakkallarından akça ekmek alıyor.
05amasyam-05 Kültür, Haber, Mağazin 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder